20 Eylül 2018 Perşembe

Tekstilde Kullanılan Kimyasalları Biliyor musunuz?





Hepimizin günlük hayatımızda gerek kendimize, gerekse çocuklarımıza kullandığımız kıyafetler farklı pek çok tekstil materyalinden yapılır. Ürün içerikleri sağlam gözlerin bile görmekte zorlandığı o minnacık etiketlede yazar ya da bir sürü farklı etiketten birinin içine saklanmıştır :)) Ben o minnacık etiketleri detaylıca okuyan, hatta nerede üretildiğine de bakan titiz bir tüketiciyim. Tekstil üretiminde o kadar fazla ve zararlı kimyasallar kullanılıyor ki, bunu bence kendimize borçluyuz.

Fazla detaya girmeden size kısa bir özet geçeyim:

Tekstilde kullanılan çeşitli kimyasallar (organik bazlı halojenler, aromatik çözücüler, koloro, genetiği modifiye edilmiş organizmalar, halojenleşmiş çözücüler, ağır metaller, florokarbonlar, amonyak, ağartıcılar, ağır metaller, azo boya vb) alerji, astım, kanser, kalıtımsal genetik hasar, doğurganlığı zayıflatma ve anne karnındaki bebeğe zarar verme gibi maalesef pek çok olumsuz sonuca neden olabilmekte.

Şunu unutmamak gerekir: 'Tenimize değen her şey kanımıza karışır'. Çünkü yapısı itibariyle insan derisi çok geçirgen bir yapıya sahiptir. Hele ki bebek ve çocuk cildi, yetişkinlere kıyasla 5 kat daha hassastır ve yanlış ürün tüketimi ve çevre etmenleri ile alerji, egzama ve tahriş oluşumuna açıktır!!





Tekstilde kullanılan belli başlı kimyasal maddeler ve zararlı etkilerine kısaca değinirsem:

· Floresan Beyazlatıcı: Kimyasal kullanarak ağartılmış kumaşlar, biyolojik çözünürlüğe sahip olmayıp, cilt tahrişlerine neden olabilir.
· Klor: Tekstil ürünlerini ağartırken kullanılan klor maddesi, hem su hem de doğadaki diğer canlılara zarar verir.
· Sodyum Asit: Kumaşlara daha canlı ve parlak renk vermek için kullanılan sodyum asit, hem insan sağlığı hem de çevreye zarar verebilir.
· Yanmaz kumaş üretiminde kullanılan kimyasallar:  Yanmayı önleyen katman cilt hastalıkları ve tahrişe neden olabilir.
· Kir tutmama, su geçirmeme özelliği: Tekstil ürünlerine kir tutmama ve su geçirmeme özelliğini kazandırmak için kullanılan kimyasalların doğada çözünürlüğü oldukça zor olup, aynı zamanda cilde de zarar verebilir.
· Pestisit: Tarımda kullanılan mantar ve böcek ilacı gibi kimyasalların sebep olduğu, toprağa ve suya karışan zehirli kimyasal atıklar hem doğayı hem de insan sağlığını tehdit etmektedir. Yapılan araştırmalarda maalesef anne sütünde bile ciddi miktarda pestisite rastlanmaktadır.
· Ağır metaller: Boyamada krom gibi kuvvetli alerjenler kullanılmakta olup, besin zinciri ile kanalizasyon sistemlerine ve tüm doğaya karışmaktadır.
· Azo: Renkli kumaşlarda kullanılan azo boyar maddeler ciltle temas ederek kana karışmakta ve kanser gibi ciddi rahatsızlıklara yol açabilmektedir.




Peki ne yapabiliriz?
Öncelikle ne kadar albenili, renkli olsalar da, polyesterden uzak durabiliriz
Sevgiyle ve Sağlıkla Kalın :))
Anıl Özmen


Doğal pamuk, yün, ipek, doğal lifler gibi insan tenine uygun materyaller ile yapılmış ürünleri tercih edebiliriz.
Üzerlerinde eko tekstil ibaresi, sertifikası olan ekolojik, organik ürünleri tercih edebiliriz. 
Vee işe o minnacık içerik etiketlerini okuyarak başlayabiliriz, bunu yapabiliriz...








Merhaba,

8 Şubat 2018 Perşembe

Geri Dönüşümü Doğaya Borçluyuz




Merhaba

Son yıllarda mevsimler değişti, kış kışa benzemiyor, yazın çöl sıcakları, acayip yağmurlar, seller meydana geliyor. Alerji, astım, garip garip virüsler, kanser vakaları maalesef sürekli artıyor. Kısacası doğa SOS veriyor, tüketim hızımıza dünyamız yetişemiyor, doğal kaynaklar hızla tüketiyor. Çevremizi kuşatan kimyasallar da olumsuz etkileyince sağlık sorunlarında artışlar kaçınılmaz oluyor.

Kendim uyguladığım ve kızıma da bebekliğinden beri aşılamaya çalıştığım doğa sevgisi ve çevre bilinci benim en önemsediğim konuların başında geliyor. Çünkü bunu doğamıza, dünyamıza borçluyuz.



Geri dönüşüm bilincini evlerden, bireylerden başlayarak kendi içinde yaşadığımız, havasını soluduğumuz Dünya'mızı bir çöp gezegeni olmaktan kurtarabiliriz. Sizinle hatırlatma amaçlı olarak, çöpe attığımız bazı materyallerin doğada çözünme sürelerini paylaşayım:



Neler mi yapabiliriz?

  • Öncelikle evimizde kağıt, cam ve plastik çöpleri ayrıştırıp geri dönüşüm çöplerine atabiliriz ya da bağlı bulunduğumuz belediyeye haber verip evimizden alınmasını sağlayabiliriz.
  • Atık yağlarımızı aynı şekilde biriktirerek Alo Atık Hattı'nı arayarak evimizden teslim alınmasını sağlayabiliriz.
  • Biten pillerimizi çöpe atmayıp ilgili geri dönüşüm kutularına atabiliriz.



  • Çöpe atacağımıza, bazı materyalleri evimizde saklama kutuları, saksı vs gibi farklı pek çok şekilde değerlendirmeye çalışabiliriz.
  • Plastik poşetler yerine bez torbalar, eskilerin filelerinden kullanabiliriz.
  • İhtiyacımızdan fazlasını satın almayıp, ihtiyacımız kadar tüketmeye çalışabiliriz.
  • Çevreye ve doğaya  emek veren kurum ve dernekleri maddi manevi destekleyebiliriz.


Tüm bu süreçlere çocuklarımızı da dahil edip, onlara sorumluluklar verebiliriz. Bir sonraki yazımda çocuklarla birlikte yapılabilecek farklı geri dönüşüm aktivitelerinden örnekler paylaşacağım.

Her şey sağlıklı, mutlu ve daha yaşanabilir bir Dünya için

Sevgiyle

Doğal Aile- Anıl Özmen

Kaynak:geridönüşüm.org, national geographic, wikipedia