10 Temmuz 2014 Perşembe

Mucizevi Kehribar Diş Boncularının Sırrı Nedir?

Merhaba,

Kehribar diş kolyesi ile geçen sene kızım Mila doğduğunda Estonya’da oturan kayınbiraderimin kolye hediye etmesi ile birlikte tanıştım. Kehribarın, özellikle de Baltık kehribarının özelliklerini biliyor ve kendim tiroid hastalığım ve hamilelik dönemi baş ağrılarım için küpe ve kolye olarak  kullanıyordum. Bebeklerde de özellikle Avrupa ve Uzakdoğu’da yaygın kullanıldığını Selim Amca sayesinde öğrenmiş oldum. 


Kolyeyi kızım 4 aylıkken salya salınımı başlayıp, ağzına her aldığı ile dişlerini kaşımaya çalıştığı, mobilyaları kemirmeye başladığı dönemde kullanmaya başladım. Salya salınımı da rahatsızlığı da gözle görülür şekilde %90 azaldı. Şu anda 17. Ayımızdayız, aynı anda 2 azı diş çıkarttığı zamanki 1 gün süren ateş haricinde hiçbir sorunumuz olmadı diş ile ilgili çok şükür. Büyüklerimiz boşuna ‘öğrenmenin yaşı yok’ dememişler !! Teşekkürler Selim Amca.

Gelelim bence mucize ve doğal olan kehribarın özelliklerine:

- Kehribarın (amber) sırrı boncukların içerisinde gizlidir. İçerdiği Süksinik asit ya da amber asidi Avrupa ülkeleri ve Uzak Doğu’da uzun yıllardır doğal bir antibiyotik olarak bilinmekte ve şifalı bir madde olarak farklı tedavi şekillerinde kullanılmaktadır. Kimyasal formülü C4 H6 O4 olan amber asidi bir mineral değildir, kozalaklı ağaçların doğal reçinelerini içeren organik bir maddedir. 

- Geleneksel kehribar boncuklarından yapılan takılar diş çıkarmanın yan etkileri olan ağrı, iştahsızlık, mide bulantısı, kulak ağrısı, ateş ve soğuk algınlığı gibi rahatsızlıkların giderilmesinde doğal bir tedavidir. Aynı zamanda doğal bir ağrı kesici olan kehribar bebeğinizi rahatlatarak onun ilaç gereksinimini azaltır, bağışıklık sistemini güçlendirir. İltihap sökücü) ve tedavi edici özellikleri klasik tıp tarafından da kabul edilmekte olup, sakinleştirici, ağrı kesici, spazm giderici, balgam söktürücü ve ateş düşürücü etkileri uzun zamandır bilinmektedir. Bu nedenlerle diş çıkaran bebekler ve küçük çocuklar için mükemmel bir yardımcıdır. Bebeğiniz diş boncuğunu taktığında, vücut ısısı bir tür reçine olan amberin içindeki şifalı yağları açığa çıkarır ve bu yağlar cilt tarafından emilerek kan dolaşımına karışır. Kehribar bir taş olmadığından, sıcak ve yumuşak bir dokunuşu vardır. Hafif ve rahat bir kullanım sağlar.


-       Kehribar, hiç bir yan etkisi olmayan, tamamen doğal bir ağrı kesicidir. Boğaz, kulak ve mide yanmalarını; enfeksiyonları ve solunum rahatsızlıklarını azaltıcı etkisiyle bilinmektedir. Tiroid hastalıkları için de kullanılır. Annelerimiz de hamilelik döneminde ve doğum sonrasında migren, mide ağrıları için, hatta loğusalık sendromu için kullanabilirler.




Çoğu annenin ortak sorularına da kısaca değinelim :

Ø Bebeğim kolyeyi çiğneyebilir mi?

Hayır. Kehribar kolyeler çiğnenmek için değil, ağrının oluştuğu yere en yakın şekilde tene temas ederek kullanmak içindir. Diş çıkaran bebekler için boyun bölgesi en ideal yerdir. Ürünü seçerken bebeğinizin boynuna uygun olduğunu kontrol ediniz. Uzun gelirse, uzun kalan kısmı boynun arka kısmında tene temas edecek şekilde kullanabilirsiniz. Kolye ne çok bol ne de çok sıkı olmalıdır. Kolyeyi taktığınızda bebeğinizin çenesinden geçip, çıkmamalı, boyuna oturmalıdır. Küçük bebeklerde gözetin altında tutmanızda fayda var.

Ø Etkisini göstermesi için ideal kullanım şekli ve zamanı nedir?

Etkisini gösterebilmesi için gün içerisinde uzun sürelerle kullanılmalıdır. Dilerseniz sadece yatarken çıkartabilirsiniz, yatarken boynunda da kalabilir. Bileklik ya da halhal şeklinde kullanıyorsanız 24 saat süresince takabilirsiniz. Kullanmaya istediğiniz zaman başlayabilirsiniz, 3-4 aylık dönem diş aktivitelerinin yoğun olması nedeniyle ideal dönemdir. Etkisini kullanmaya başladığınız andan itibaren 1-2 gün içinde göstermeye başlar.

Ø Bakımını nasıl yapmalıyım?

Bakımı için özel bir şey yapılmasına gerek yoktur. Losyon, parfüm gibi yabancı kimyasallardan ve dış yüzeyini çizecek sivri cisimlerden uzak tutmanız yeterlidir. En büyük düşmanları, oksitlenme oranını artırdığı için yüksek ışık ve ısıdır. Banyo yaparken kalabilir, havuza girerken kimyasallardan etkilenmemesi için çıkartmanızı tavsiye ederiz. Denizde kalıp kalmaması sizin tercihiniz, bence çıkartırsanız ışıktan daha az etkilenmiş olur.

Yıkamak için sadece sıcak su yeterlidir, sabun veya deterjan kullanmayınız. 10-15 günde bir akan suyun altında yıkamanız uygun olur. Organik ve doğal bir madde olduğundan, bakımı için başka bir şey yapılmasına gerek yoktur.

Kullanımı güvenli midir?

Ø Evet, güvenle kullanabilirsiniz. Her boncuğun arası kopmayı önlemek için özel düğümlenmiş olup,  klipsi özeldir. Boncuklar inci tanesinden bile küçük olup, olası bir yutma söz konusu olursa, sindirilebilir, doğal bir maddedir.

Sahte olup olmadığını nasıl anlarım?

Ø Boncuğa ateşte ısıtılmış metal çatal ya da bıçağı tutun, sahte olandan plastik kokusu gelir, gerçek boncuk çam reçinesi gibi kokar.

Not: www.dogalaile.com’dan temin edebileceğiniz kolye ve bilekliklerimiz orjinal Baltık kehribarıdır, kendi grup firmamız Looduspeere Estonya’da faaliyette olup, Baltık bağlantımız oradan gelir. İlave olarak ürünlerimiz Alman kuruluş Dekra tarafından güvenlik testleri yapılmış ve sertifikalandırılmıştır.Olası sorularınız için info@dogalaile.com’a mail atabilirsiniz.

Sevgiyle ve Sağlıkla Kalınız

Anıl Özmen- Doğal Aile





Kaynaklar: wikipedia, taşlar.net, şifalı taşlar.org, looduspeere, scienceornot.net

1 Temmuz 2014 Salı

UV Korumalı Tekstil Ürünü Seçerken Neye Dikkat Etmeliyiz?



Yaz sezonunun başlaması ile birlikte çok çeşitli güneş korumalı ürünler piyasada. Bildiğiniz gibi güneş kremlerinde olduğu gibi, kıyafetlerde de güneş koruma özelliği olup UPF (Ultraviyole koruma faktörü) olarak adlandırılır. Tekstiller doğaları gereği UV koruması olarak kullanıma oldukça uygundur. Bu nedenle, uygun malzemelerin ve yapıların kullanılması ile yoğun güneş ışınlarına karşı farkedilir koruma sağlamaktadır. Tekstiller ile en güçlü güneş kremlerinden bile daha yüksek UV koruma faktörleri (UPF= Ultraviyole Koruma Faktörü) elde edilebilir.
UPF, cilt tipi ve hassasiyetine göre güneş ışınlarının en dik geldiği zamanlarda bir kişinin ne kadar sürede güneş altında kalabileceğini gösterir. Tüketiciye güvenilir bir UPF değeri sunmak için, güneşten koruyucu tekstillerin kullanımı için geçerli olan özel gerekliliklerin karşılanması gerekir.


Aşağıdaki tabloda UV koruma faktörüne göre tavsiye edilen, güvenli zaman sürelerini görebilirsiniz. Dermatologlar minimum 30 koruma faktörü kullanılmasını önermekte olup, koyu tenlilerde 20 dakika ve altında güneş altında kalınmasında sakınca olmadığını belirtmektedirler.



AS/NZS (Avusturalya/Yeni Zelanda Standardı 4399:1996), EN 13758-1:2007-03 (Avrupa Standardı) ve AATCC TM 183-2000(Amerikan Standardı) ,UV standardı 801 gibi uluslararası farklı UV test yöntemleri bulunmaktadır. Diğer test yöntemlerinin aksine, UV Standardı 801kapsamında tekstilin esnemesi, ıslanması ve eskimesi gibi nitelikler de göz önünde bulundurulmaktadır. UV koruma için Avusturalya standardına göre test işlemi yeni ve kuru tekstillere uygulanmaktadır. Bu teste göre UPF 40 koruma olduğu belgelenen tekstiller UV 801 standardına göre tekrar test edildiğinde sadece UPF 5 koruma faktörlü çıkabilmektedir. Daha fazla bilgi almak isterseniz www.uvstandard801.com ’u ziyaret edebilirsiniz.
Bu sebeple UV korumalı bir ürün aldığınızda fiyattan önce ürünün özelliklerini anlayıp, UV koruması ile ilgili sertifikası olup olmadığını kontrol etmenizde ve sertifikasının özelliklerine bakmanızda fayda var. Yıkandığında UV koruması gidecek bir ürünün hiç kimseye bir faydası olmaz …



Sağlıklı ve bol D vitaminli günler dileriz

Sevgiyle
Doğal Aile

Not: Doğal Aile’nin tüm UV korumalı ürünleri UV 801 sertifikalıdır, her koşul ve ortamda UV koruma sağlar. www.dogalaile.com


Kaynak: Pickapooh, Bundesamt für strachlenshutz