28 Kasım 2019 Perşembe

Merino Yününün Özelliklerini Biliyor musunuz?

Biz Doğal Aile olarak, kurulduğumuz günden beri yün ürünleri anlattık, anlatmaya da devam ediyoruz. Günümüzde bizce artan egzama, alerji, astım sorunlarının başlıca kaynağı; polyester, kimyasal içeren ve tenimize değerek cildimize zarar veren ürünler.

Annelerimiz, ninelerimiz yünü çok iyi bilir ve yaz, kış kullanırlar. Ama çoğu kişi tarafından özellikleri tam bilinmediğinden ‘yün çok kalındır, terletir,kaşındırır vs ‘ gibi yanlış bilgileri sıklıkla gözlemliyoruz. Yün ile ilgili bazı temel özellikleri sizlerle de paylaşmak istedik.

Doğumla başlayan bebeğin dış dünya ile tanışması, bebek için alışık olduğu sıcak, güvenli ve rahat ortamdan çıkması anlamına gelir ve zorlu bir alışma sürecidir. Yeni dünyaya gelen bebek, anne karnında alışık olduğu güven ve sıcaklığı, ebeveynlerinin sevgi ve kucaklaması ile sağlamaya çalışırken, aynı zamanda giysileri yardımı ile fiziksel sıcaklığa da ihtiyaç duyar.



Hassas ve savunmasız bebek cildi için en sağlıklı olan: toksik madde barındırmayan, doğal elyaftan yapılmış giysiler giymesidir. Doğal ve organik yün, içeriği itibariyle insan tenine benzerliği olması ve aynı zamanda bebeğin ihtiyaç duyduğu ideal sıcaklığı sağlaması açısından bebek için en iyi doğal materyallerden biridir. Doğal yün, bebekler için olduğu kadar daha büyük çocuklar ve yetişkinler için de sağlıklıdır. Alerjen ortam hazırlamaz, polyester ürünlerin yol açtığı egzama, alerji, astım gibi rahatsızlıklara davetiye çıkartmamış olursunuz.



En temel özellikleri:


- Yün insanlar tarafından kullanılan bilinen en eski tekstil materyalidir.
- Yünün yapısında bulunan protein molekülleri, insan saçı ile çok benzer yapıdadır.
- Yün nefes alabilen bir materyal olup, her ortamda sıcaklığı dengeleyici özelliğe sahiptir.
- Nemi kendi ağırlığının 3 katına kadar emip, have geçirgenliğini devam ettirebilir.
- Vücut ısısını koruduğu için her mevsim kullanılabilir.
- Sıcak havalarda serin, soğuk havalarda sıcak tutar. Esnek ve hafiftir. 
- Elektro statik yüklü olmadığından, kir ve koku absorbe etmesi düşüktür
- Dayanıklıdır, kolay yıpranmaz ve kolay kirlenmez.
- Dinlendirici özelliği vardır, rahat uykuya geçişe katkıda bulunur.
- Islanınca suyu içerisine hemen çekmez.
- Yanmaz, ateşe dayanıklıdır.
- Antibakteriyel özelliği vardır.
Kirlendiği zaman, elinizle hafifçe çitileyerek lekeyi yıkamadan temizleyebilirsiniz.

Merinos yün en iyi kalite yündür. Yumuşak ve hassas dokusu ile her mevsimde dış giyim, iç çamaşırı olarak kullanılması idealdir. Dünyada en kaliteli merinos yünü elde edilen koyunlar Yeni Zelanda, Avusturalya,Güney Amerika ve Arjantin’de yetiştirilmekte ve tamamen doğal yollarla beslenmektedir. Organik yünde, hayvanın yünü kesildikten sonra parazit ve bakterilerden arındırmak için petrol ve türevi maddeler değil, doğal ve sağlıklı metodlar kullanılır.



Doğal Aile olarak sattığımız tüm ürünlerimizde sadece bu yünler kullanılmaktadır. www.dogalaile.com da ürünlerimizi görebilirsiniz.


Sevgiyle,
Anıl Özmen- Doğal Aile Kurucu Ortak

22 Ekim 2019 Salı

Bağışıklığımızı Güçlendirmek ve Vürüslerden Korunmak İçin Neler Yapabiliriz?

Yaz tatili bitti, okullar açıldı. Kalabalık ortamların doğal sonucu olarak da okulla birlikte çeşit çeşit virüsler ve yol açtığı hastalıklar da doğal olarak başladı. Mikrop etkisine ilave olarak havalar bir sıcak bir serin, gün içinde bile sürekli değişkenlik gösteriyor. Bu koşullarda bize düşen de hem kendimizi, hem de daha bağışıklık sistemleri yeni güçlenmeye başlayan çocuklarımızı korumak.

Ben de bağışıklığı kuvvetlendirmek ve virüslerden korunmak için bizzat uyguladığım ve önerdiğim belli başlı önlemleri sizlerle paylaşmak istedim. Hepimizin bildiği ama bazen unuttuğumuz şeyler...

  • Sağlıklı ve dengeli beslenme: Tabiki ilk madde beslenme. İlk altın kural; bence herşeyi mümkün olduğunca katkısız, doğal ve mevsiminde tüketmek. Yeşillik, sebze, meyveyi ve bunları mümkün olduğunca çiğ olarak tüketmek. Haftada 2 kez balık, bol su, az karbonhidrat ve mümkün olduğunca sıfır rafine şeker tüketmek. Zerdeçal, zencefil, köri, soğan, sarımsak, çiğ kuru yemiş, çörek otu, kinoa, pancar, fıstık ezmesi, pekmez, ev yoğurdu, nar, mandalina, turşu ve çiğ ıspanak bizim olmazsa olmazlarımızdan.

  • Sağlıklı ve İyi bir Uyku: Uzmanlar gelişme çağındaki çocuklarda kesintisiz 11-12 saat , yetişkinlerde kişiye göre değişebilen ortalama 7- 8 saat uyku öneriyor. Çocuklarda uyku süresi kadar uykuda nasıl giyinildiği ve uyku ortamı da uyku kalitesi için çok önemli. Terletmeyen, üşütmeyen ve en önemlisi nefes alan uyku kıyafetleri seçmek gerekiyor. Üşümesin diye kalın, sağlıksız uyku tulumları giydirmek, hastalığa davetiye çıkartmak demek bence. Biz organik pamuk, doğal yün, yün ipek gibi sağlıklı tekstil materyali uyku giysileri öneriyoruz. İdeal oda sıcaklığı ise uzmanlar tarafından 20-24 derece arasında değişiyor. Ne çok sıcak ne çok soğuk. Ben evde hepimizin yastığına 2-3 damla lavanta yağı da damlatırım, güzel bir uyku için.

  • Fiziksel Aktivite ve Açık Hava: Biz kızımın bebekliğinden beri her hava ve koşulda parka çıkarız. Evet bazen zor oluyor, ödevler oluyor ama olsun süresi kısa da olsa uzun da olsa üşenmek yok çünkü çocukların hem fiziksel aktivitesi hem de temiz hava alması bağışıklığı kuvvetlendiren bir etmen. Ben kendim için de illaki bir fırsat yaratıp yürürüm ne kadar yoğun, yorgun olursam olayım her daim iyi gelir.
  • Mevsimine ve  Havaya Göre Giyinmek: Tıpkı uyku kıyafetleri gibi, gün içinde değişen hava koşullarına uygun, mümkün olduğunca terletmeyen ve nefes alan kıyafetler giymek de önemli bir konu. Ben şahsen o minicik etiketleri okurum ve polyester ürün satın almam. Hep doğal pamuk, organik pamuk, kış ve bahar aylarında doğal merino yünü içerikli mont, hırka tercih ederim ve öneririm. Kızım yün montuyla parkta oynarken, koşarken hava ne kadar soğuk, rüzgarlı vs  olursa olsun, terleyip üşümez.
  • Kişisel Hijyen:Vücut temizliğimiz virüslerden korunmanın en kritik koşullarından. Hem sık el yıkamak hem de kalabalık ortamlardan gelindiğinde hemen duşa girmek bizim evin altın kuralıdır. Her gün saç yıkamaya gerek yok ama vücut temizliği kritik bence. Kızım Mila okuldan gelir gelmez otomatik olarak tüm kıyafetlerini kirliye atıp, vücudunu yıkar. Banyoda hem antibakteriyel özelliği hem de nemlendirme özelliği ile doğal keçi sütü sabunu kullanmanızı kesinlikle öneririm.
  • Ev Hijyeni: Evlerimizin doğal içeriklik temizlik ürünleri ile temizliğinin yanısıra, düzenli havalandırılması çok önemli. Nevresimlerin haftada 1 değiştirilmesi, evde herkesin el havlusunun ayrı olması da olmazsa olmazlardan. 
  • Virüslerden Korunmak için Aromaterapi: Kalabalıklar içerisinde olduğumuzdan, virüs ve bakterilerin vücudunuzda yer etmesine engel olmak için nane ve okalips uçucu yağlarından yararlanabiliriz. Bu yağların antivirus ve antibakteriyel etkisinden yararlanmak için bu yağları koklama kutularına damlatarak gün içerisinde koklayabiliriz. Okaliptüs, antivirüs ve antiseptik özellikleri ile hastalıklardan korunmanızı ve eğer hastaysanız daha çabuk iyileşmenizi sağlar, virüs etkisini azaltır. İlave olarak, greyfurt uçucu yağını  içimize çekerek düşen enerjimizi kuvvetlendirebilir, canlanıp, enerji kazanabiliriz ya da konsantrasyon, odaklanma ve yine canlanma için kahve yerine biberiye yağı  koklayabiliriz. Ben evimizde haftada bir adaçayı tütsüsü yakarak ve evin girişine bir cam kaseye kaya tuzu koyarak enerji temizliği de yapıyorum ve faydasına inanıyorum. Ev kokusu olarak antivirüs etkili kekik ve okaliptüs içerikli oda kokuları kullanabilirsiniz.

Sağlıkla ve mutlulukla kalınız:)
Doğal Aile- Anıl Özmen

Kaynaklar:homemade aromaterapi, health.harvard.edu, immune, thelifeco


9 Ocak 2019 Çarşamba

Kış Aylarında Çocuklarla Araba Seyahatinde Dikkat Edilmesi Gerekenler

Merhaba,

İçinde bulunduğumuz soğuk kış aylarında, ebeveynler olarak hepimiz bir yandan çocuklarımızı soğuktan korumaya çalışırken, bir yandan da okullardaki bulaşıcı hastalıklarla mücadele ediyoruz :(

Biz çocukla her mevsim sık seyahat eden bir aileyiz. Uçakla tatile bile gitsek, keşfetmeyi sevdiğimizden, gittiğimiz yerde de araç kiralarız. Araç emniyeti çok kritik önemde bir konu olduğundan, kızımızın emniyeti için, daha doğar doğmaz bu konuda pek çok kaynak okuduk, araştırdık. Hatta crash test denilen Allah korusun, kaza testlerini bile uzunca inceledik. Yerli çok kaynak olmadığından, ağırlıklı yabancı kaynakları inceledik, çünkü yurtdışında pek çok ülkede bu konuda katı kurallar ve kanunlar mevcut. Hazır önümüzde bir tatil dönemi varken, kendi araştırma ve deneyimlerimi kısaca sizlerle de minik notlarla paylaşmak istedim.

Kritik konular; oto koltuğu seçimi, oto koltuğu yerleştirme pozisyonu, yeri daha ilk başta çok dikkat etmeniz gerekenler. Bu konularda teknik ve detaya girmeden birkaç küçük not iletebilirim.

  • Oto koltuğu seçerken emniyet özelliklerini detaylı incelemenizi ve ilgili markanın youtube ve çarpışma testlerini mutlaka izlemenizi öneririm
  • Koltuğun yeri önemli. Bu konuda pek çok farklı görüş var, net bir doğru yok gibi. İlgili uzman görüşleri arka koltuğun orta kısmı veya sürücünün çaprazına yerleştirilmesi yönünde ayrılmış durumda. Yani sürücü koltuğunun arkasında olmamalı görüşü ağırlıkta. Biz sürücü koltuğu çaprazına yerleştirdik
  •  Pek çok ülkede 18 aya kadar olan küçük bebeklerin araç koltukları güvenlik amacıyla ters olarak yerleştirilir, aksi yasaktır. Yani sırtı ön koltuğa yaslanacak yüzü dışarı bakacak şekilde olması öneriliyor.
Oto koltuğu seçimi ne olursa olsun, çocuğunuzun olası bir kaza anında azami düzeyde korunması için dikkat etmeniz gereken en önemli şey; kemerinin sıkı olarak bağlanmış olması ve hiçbir bolluk olmaması. Bolluk olursa, herhangi bir kaza anında çocuğun araçtan fırlaması ya da kafasını öne çarparak darbe almasıyla sonuçlanabilir.

Kış aylarında benim çevremde sıkça gördüğüm bence büyük bir hata var. O da çocukları soğuktan korumak için giydirilen pofuduk mont ya da astronot tulumlarla araç koltuğuna bindirilmesi. 

Bunu lütfen yapmayın çünkü hiç farkında olmadan çocuğunuzu bu kıyafetlerle herhangi bir kaza anında ciddi riske atıyorsunuz. Tehlikenin sebebi : şişme montlar araç koltuğu kemerinde boşluk kalmasına ve sıkı bağlanamamasına yol açmasıdır. Uzmanların önerdiği kışlık araçta giyim önerileri aşağıdaki görselde özetlenmiş durumda. 


  1. Çocuğunuzun şişme pofuduk kıyafetini araçta mutlaka çıkartın. Gerekirse montunu,emniyet kemerini sıkıca bağladıktan sonra üstüne örtü gibi örtebilirsiniz. Ya da araçta bir battaniye bulundurup üstünü bağladıktan sonra örtebilirsiniz
  2. Çocuğunuzu tek kat kalın yerine kat kat giydirebilir, araçta montu çıkartınca üzerine yün gibi ısıyı muhafaza edip sıcak tutan bir materyalden hırka giydirebilirsiniz.
  3. Üzerinde şişme astronot tulum varsa üst kısmı sıyırarak kemeri kıyafet üzerinden bağlayarak, bacak kısmını sıcak tutmasını sağlayabilirsiniz
  4. Şişme mont yerine içini biraz daha katlı giydirip yün ya da farklı hafif ve şişmeyen materyalden mont ya da tulum giydirebilirsiniz böylece araçta soymanıza gerek kalmayabilir.
Güvenli ve Keyifli Yolculuklar

Sevgiyle
Doğal Aile- Anıl Özmen

Kaynaklar: the car seat lady, verywellfamily, consumerreports.org

20 Eylül 2018 Perşembe

Tekstilde Kullanılan Kimyasalları Biliyor musunuz?





Hepimizin günlük hayatımızda gerek kendimize, gerekse çocuklarımıza kullandığımız kıyafetler farklı pek çok tekstil materyalinden yapılır. Ürün içerikleri sağlam gözlerin bile görmekte zorlandığı o minnacık etiketlede yazar ya da bir sürü farklı etiketten birinin içine saklanmıştır :)) Ben o minnacık etiketleri detaylıca okuyan, hatta nerede üretildiğine de bakan titiz bir tüketiciyim. Tekstil üretiminde o kadar fazla ve zararlı kimyasallar kullanılıyor ki, bunu bence kendimize borçluyuz.

Fazla detaya girmeden size kısa bir özet geçeyim:

Tekstilde kullanılan çeşitli kimyasallar (organik bazlı halojenler, aromatik çözücüler, koloro, genetiği modifiye edilmiş organizmalar, halojenleşmiş çözücüler, ağır metaller, florokarbonlar, amonyak, ağartıcılar, ağır metaller, azo boya vb) alerji, astım, kanser, kalıtımsal genetik hasar, doğurganlığı zayıflatma ve anne karnındaki bebeğe zarar verme gibi maalesef pek çok olumsuz sonuca neden olabilmekte.

Şunu unutmamak gerekir: 'Tenimize değen her şey kanımıza karışır'. Çünkü yapısı itibariyle insan derisi çok geçirgen bir yapıya sahiptir. Hele ki bebek ve çocuk cildi, yetişkinlere kıyasla 5 kat daha hassastır ve yanlış ürün tüketimi ve çevre etmenleri ile alerji, egzama ve tahriş oluşumuna açıktır!!





Tekstilde kullanılan belli başlı kimyasal maddeler ve zararlı etkilerine kısaca değinirsem:

· Floresan Beyazlatıcı: Kimyasal kullanarak ağartılmış kumaşlar, biyolojik çözünürlüğe sahip olmayıp, cilt tahrişlerine neden olabilir.
· Klor: Tekstil ürünlerini ağartırken kullanılan klor maddesi, hem su hem de doğadaki diğer canlılara zarar verir.
· Sodyum Asit: Kumaşlara daha canlı ve parlak renk vermek için kullanılan sodyum asit, hem insan sağlığı hem de çevreye zarar verebilir.
· Yanmaz kumaş üretiminde kullanılan kimyasallar:  Yanmayı önleyen katman cilt hastalıkları ve tahrişe neden olabilir.
· Kir tutmama, su geçirmeme özelliği: Tekstil ürünlerine kir tutmama ve su geçirmeme özelliğini kazandırmak için kullanılan kimyasalların doğada çözünürlüğü oldukça zor olup, aynı zamanda cilde de zarar verebilir.
· Pestisit: Tarımda kullanılan mantar ve böcek ilacı gibi kimyasalların sebep olduğu, toprağa ve suya karışan zehirli kimyasal atıklar hem doğayı hem de insan sağlığını tehdit etmektedir. Yapılan araştırmalarda maalesef anne sütünde bile ciddi miktarda pestisite rastlanmaktadır.
· Ağır metaller: Boyamada krom gibi kuvvetli alerjenler kullanılmakta olup, besin zinciri ile kanalizasyon sistemlerine ve tüm doğaya karışmaktadır.
· Azo: Renkli kumaşlarda kullanılan azo boyar maddeler ciltle temas ederek kana karışmakta ve kanser gibi ciddi rahatsızlıklara yol açabilmektedir.




Peki ne yapabiliriz?
Öncelikle ne kadar albenili, renkli olsalar da, polyesterden uzak durabiliriz
Sevgiyle ve Sağlıkla Kalın :))
Anıl Özmen


Doğal pamuk, yün, ipek, doğal lifler gibi insan tenine uygun materyaller ile yapılmış ürünleri tercih edebiliriz.
Üzerlerinde eko tekstil ibaresi, sertifikası olan ekolojik, organik ürünleri tercih edebiliriz. 
Vee işe o minnacık içerik etiketlerini okuyarak başlayabiliriz, bunu yapabiliriz...








Merhaba,